Follow Your Passion: A Seamless Tumblr Journey
like or reblog if you save 💖
Do not repost without credit 💙
Like or reblog if you save :) <3
Aaaand plz don't repost💖
✓
Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk'ın,
☝️☝️☝️
İlahi Ya Rabbi!
Yeryüzünde nice zulümler işleniyor, Filistin’de, Gazze’de, Kudüs’te, Arakan’da, Irak’ta, Hindistan’da, Keşmir’de, Doğu Türkistan’da ve dünyanın pek çok yerinde yaşanan bu zulümleri en kısa zamanda ortadan kaldırman için Sana yalvarıyoruz, bizleri her türlü kötülüklerden, şerlerden, düşmanların zulmünden muhafaza eyle Ya Rabbi! 🤲🏻
✓
Toprak insan..
Ne İnsanın ..
huzurlu bir günden.
✨ Hıdrellez Rhyme ✨🤲🌿
On the eve when spring takes flight,
Hızır walks in golden light.
Wishes tied to branches sway,
Hope will blossom with the day.
Leap the fire, let shadows burn,
Luck will turn as seasons turn.
Dance upon the waking earth,
Miracles are given birth.
Water whispers, winds conspire
Hıdrellez sparks the heart’s desire🤲🌸
রহমত ও ক্ষমা প্রার্থনার দোয়া 🤲Dua for Mercy and Forgiveness #shorts
Sıkıntı denizinin, ciğerli balıklarıyız... Oksijenini yârdan değil, yârı yaradandan dile...♠️♠️♠️
Öyle bir ilkyaz ol ki korkut yaprakları,
Öyle bir son yaz ol ki tut yaprakları,
Sararıp dökülürken güz rüzgârlarında
Ardında savrulsunlar, unut yaprakları.
Sevinçlerinde onlar vardı, hüzünlerinde onlar
Seninle yeşerdiler, seninle soldular..
Olsunlar senden sonra da umut yaprakları...
Kalbinizden gecen tüm dua’lar, dilinizden amin olarak dökülsün inşallah. Hayırlı ve nurlu cumalar …🤲🤲🤲
Resulullah efendimiz, Receb ayına çok değer verir ve "Ya Rabbi, Receb ve Şabanı bizler için mübarek kıl ve bizi Ramazana eriştir" diye dua ederdi.. 🤲🤲🤲
Göğe açılan iki elimin bil ki birdir yolu...♠️♠️♠️
Sakın Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma. Ancak onları, gözlerin dehşetten fırlayacak gibi olduğu bir güne erteliyor. (14/İbrahîm, 42)
İnsanların öldüğü hiçbir dava haklı değildir..♠️♠️♠️
Başımız sağolsun. Geçmiş olsun İstanbul.. Geçmiş olsun Türkiyem..
Sıkıntı denizinin, ciğerli balıklarıyız... Oksijenini yârdan değil, yârı yaradandan dile...♠️♠️♠️
Seni çok sevdik, yolun açık olsun, efsanemiz, masal kahramanımız, Cüneyt Arkın, nurlar içinde uyu!
İnna lillah ve inna ileyhi raciun
Mekanın Cennet Olsun, Yüce Rab'bim Rahmet Eylesin...
Fâtır sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 45 âyettir. İsmini 1. âyette geçen Cenâb-ı Hakk’ın اَلْفَاطِرُ (Fâtır) sıfatından alır. Buna “Melâike” sûresi de denilir. Resmî tertîbe göre 35, iniş sırasına göre 43. sûredir.
Sûre ağırlıklı olarak Allah’ın varlığı, birliği ve kudretinin kâinatta tecelli eden pek çok delillerinden söz ederek, O’nun kulluğa lâyık tek ilâh olduğu fikrini işler. Yaratan O’dur, rızık veren O’dur, izzet ve şeref veren O’dur. O zengin ve müstağnî, insanlar ise O’na sonsuz derecede muhtaçtır. Bütün izzet ve şeref yalnızca O’na mahsus olduğundan, izzet ve şeref isteyenler için O’na inanmak, O’na teslim olmak, yalnızca O’na kul köle olmak zarûrîdir. Acı ve tatlı deniz, gece ile gündüz, âmâ ile gören, karanlıkla aydınlık, ölü ile diri gibi âlemde birbirinin zıddı olarak tecelli eden varlık ve olaylar, iman ile küfrün hakikatini anlamak için birer misaldir. İman güzelliklerin, küfür ise kötülüklerin temsilcisidir. Bu sebeple sûrede iman ehlinin nâil olacağı ebedi mutlulukla, küfür ehlinin feci halleri canlı birer tablo halinde arz edilir. İnsanların zulmü ve nankörlüğüne rağmen Cenâb-ı Hakk’ın onlara mühlet verdiği, dolayısıyla bu mühletin iyi değerlendirilmesi gereği üzerinde durulur.
Resûlullâh ﷺ buyuruyor ki:
"Allah Teâlâ kıyâmette şu üç kişi ile ne konuşur, ne onları temize çıkarır, ne de yüzlerine bakar. Onlar için şiddetli bir azâb vardır: Zinâ eden ihtiyar, yalancı hükümdar ve kibirli fakir."
Hadis-i Şerif (Müslim, Îmân, 172)
Resûlullâh ﷺ buyuruyor ki:
"Büyük günahlardan sakınıldığı müddetçe; günlük beş vakit namaz, iki Cuma ve iki Ramazân, aralarındaki işlenecek küçük günahlara kefârettir."
Hadis-i Şerif (Müslim, Tahâret, 5)
A'râf Suresi Mekke döneminde inmiştir. 206 âyettir. Sûre, adını 46. ve 48. âyetlerde geçen“el-A’râf ” kelimesinden almıştır. “el-A’râf ”, yüksek yerler, yüksek mevkiler demektir. Sûrede temel konu olarak, ilâhî vahyin doğruluğu ve vahye duyulan ihtiyaç işlenmektedir.
Âyet sayısı itibariyle Mekke’de inen sûrelerin en uzunudur, Kur’an’da da en uzun sûrelerin üçüncüsüdür. Bu sebeple “es-seb‘u’t-tıvâl” (yedi uzun sûre) arasında gösterilir. Ayrıca En‘âm sûresiyle birlikte “iki uzun sûre” diye de anılır (İbn Âşûr, VIII/2, s. 5-6).
Üslûp ve muhteva bakımından bir önceki sûrenin (En‘âm) devamı gibi görünen A‘râf sûresinde de iman meseleleri, bilhassa âhiretle ilgili hususlarla vahyin önemi, ataları körü körüne taklit etmenin yanlışlığı ve zararları, müminlerle inkârcıların âhiretteki durumlarının mukayesesi, Allah’ın mutlak hükümranlığı, rahmetinin genişliği gibi itikadî konular işlenir. Bunun yanında geçmiş peygamberlerin hayatlarından misaller verilerek onların iman uğrundaki mücadeleleri gözler önüne serilir; sırası geldikçe müşrikler uyarılır; müminlere de sabır ve sebat tavsiye edilir.
Nesâî’nin naklettiği bir hadise göre Resûlullah, akşam namazının ilk rek‘atında Fâtiha’dan sonra bu sûrenin bir bölümünü, ikinci rek‘atında da kalan bölümünü okurdu (“İftitâh”, 67).
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اسْتَع۪ينُوا بِالصَّبْرِ وَالصَّلٰوةِۜ اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الصَّابِر۪ينَ
Ey iman edenler!
Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin.
Çünkü Allah muhakkak sabredenlerle beraberdir.
Bakara Suresi 153.Ayet
"Bismillahirrahmanirrahim": "Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla" anlamına gelmektedir.
Euzü Besmele ise yani "Euzübillahimineşşeytanirracim": "Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah'a sığınırım" anlamına gelmektedir.
Kul herhangi bir davranışta bulunurken, önemli bir işe teşebbüs ederken önce eûzü çekerek muhtemel olumsuz etkileri defetmekte sonra da besmeleyi okuyarak “kendinin tek başına yeterli olmadığını, başarı ve gücün ancak Allah’tan gelebileceğini, Allah’ın yeryüzünde halife kıldığı bir varlık olarak O’nun mülkünde, O’nun adına tasarrufta bulunduğunu, asıl mâlik ve hâkim olan Allah’ın koyduğu sınırları aşarsa emanete hıyanet etmiş olacağını...” peşinen kabul etmekte ve bundan güç almaktadır.
Minhâ halaknâkum ve fîhâ nuîdukum ve minhâ nuhricukum târeten uhrâ.
Taha Suresi Mekke döneminde inmiştir ve 135 âyettir.
Sûre, adını birinci âyette yer alan harflerden almıştır.
Sûrede, Allah’ın peygamberler aracılığıyla insanlara gösterdiği doğru yolun temel gerçeklerine işaret edilmekte, Hz.Peygamber teselli edilerek peygamberlik görevini mutlaka en güzel şekilde başaracağı müjdelenip kendisine karşı çıkanların uğrayacağı sonuçlar izah edilmektedir.
Mushaftaki sıralamada yirminci, iniş sırasına göre kırk beşinci sûredir. Meryem sûresinden sonra, Vâkıa sûresinden önce Mekke’de inmiştir. 130 ve 131. âyetlerin Medine’de nâzil olduğuna dair bir rivayet de vardır.Hz. Ömer’in İslâmiyet’i kabul edişiyle ilgili meşhur rivayette Ömer’in, kız kardeşi ve eniştesinin evine baskın yaptığında işittiği ve çok etkilendiği âyetlerin Tâhâ sûresinin âyetleri olduğu ve bu olayın peygamberliğin beşinci yılında cereyan ettiği dikkate alınarak, genellikle Mekke döneminin ortalarına doğru indiği kabul edilir.
Kaynaklarda nüzûlü için belirli bir sebepten söz edilmez. Geldiği dönemin şartları ve sûrenin içeriği, Hz. Peygamber’e ve müminlere teselli verip onların moralini yükseltmeyi amaçladığını göstermektedir.
Hz. Peygamber’in mâneviyatını yükselten ve Allah’ın kudretine dikkat çeken ifadelerle başlanmış, ardından Hz. Mûsâ’nın Firavun’la mücadelesine, Cenâb-ı Hakk’ın İsrâiloğulları’na lutfettiği nimetlere ve onların hatalı tutumlarına geniş bir biçimde yer verilmiştir. Daha sonra Hz. Âdem’in yaratılışına, şeytanın onu ve eşini kandırıp cennetten çıkmalarına sebep oluşuna değinilmiş, inkârcıların karşılaşacakları âkıbet hatırlatılmış ve ebedî mutluluğun Allah’a saygıda kusur etmekten sakınanların olacağı belirtilmiştir.
Hz. Peygamber’den rivayet edilen bir hadiste anlatıldığına göre, Tâhâ ve Yâsîn sûrelerini işiten melekler şöyle demişlerdir: Bunların kendilerine gönderileceği ümmete ne mutlu, bunları taşıyan gönüllere ne mutlu, bunları okuyan dillere ne mutlu!” (Dârimî, “Fezâilü’l-Kur’ân”, 20).
Birçok sûrede olduğu gibi âyetlerinin kısa ve sonlarının secili olması sûrenin okunuşuna apayrı bir mûsiki katmaktadır.
(Ey Habîbim!)
İsmâîl, İdrîs ve Zülkifl hakkında anlattığımızı da hatırla!
Onların her biri sabredenlerdendi.
Onları rahmetimize dâhil ettik!
Çünkü onlar, sâlih kimselerdendi.
Enbiyâ Sûresi 85 ve 86. âyet-i kerîmeler